Son yıllarda ülkemizde cinsel özgürlük adı altında insanlık değerlerini hiçe sayarak Türk aile yapısını bozmaya, kişilerin ruh yapılarını sapkınlık düzeyinde dönüştürmeye yönelik bazı dış destekli faaliyetlere şahit olmaktayız.

Kadın-Erkek ayrımını ortadan kaldırmayı amaçlayan LBGTİ oluşumunu; belli çevrelerden aldığı destek ve yönlendirmelerle; milli ve dini inancımıza, yaradılışa ve fıtrata aykırı olan ve ülkemiz üzerinde uygulanmak istenen bir proje olarak görüyoruz.

Ne yazık ki; Dünya marjinal bir zihniyetin kültürel istilası ile karşı karşıya olup, Bütün inançları, kültürleri olumsuz etkileyecek, insanlığın sonunu getirecek, salgınlardan daha tehlikeli bir sapkınlıkla yüz yüzedir.

Bu gerçeği gören bir çok ülke gücünü ve bütünlüğünü kaybeden, ahlaki ölçütleri zayıflayan aileyi bir arada tutmak için; aile ve gençleri merkeze alan, onların ruh ve beden sağlıklarını korumaya yönelik ciddi çalışmalar yapıyorlar.

Ülkemizde ise; genci yaşlısı, kadını erkeği ile inançlı, güçlü ve dirayetli bir aile yapımız, gönülden bağlandığımız örf ve geleneklerimiz var. Geçmişten günümüze miras bu değerler elbette birilerini rahatsız edecek. Ediyor da.

Görünen o ki; ilahi hitapla “sapık kavim, beyinsiz ve akılsız kavim” diye nitelenen Lut Kavmi'nin bükünkü takipçileri, tüm bu değerlerimize savaş açmış durumda.

Ülkemizin yazarları, sanatçıları ve düşünürleri olarak temel görüşümüz şudur; Geleceğimizi emanet edeceğimiz  gençlerimizi,  aileyi ve aile bireylerini korumak hepimizin görevidir.  “Özgürlük”, “Onur yürüyüşü” gibi değerler kullanılarak sempatizan toplamaya çalışan sinsi, sapık LGBT aktivizmine kesinlikle müsaade edilmemelidir.

Bu tür oluşumları gerçekleştirenleri, bunlara destek verenleri, kamuoyu oluşturmalarına yayın yoluyla imkân tanıyan basın-yayın kuruluşlarını, gayrı ahlâkı anlayıştan siyasi, ticari rant elde etmek isteyenleri, şiddetle kınıyoruz. 02.07.2020

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Türkiye Yazarlar Birliği